Maddi ve manevi tazminat nedir?

Maddi tazminat davası, hukuka aykırı olarak gerçekleşmiş olan bir eylemin veya bir işlemin sonucunda kişinin malvarlığında maddi bir kayıp, eksilme olmasından dolayı bu zararların giderilmesi sebebiyle açılan bir dava türüdür. Aynı zamanda bahsettiğimiz bu hukuka aykırı eylemin sonucunda kişilerin borçlarında da artış görülebilir. Bu sebeple maddi tazminat davası açılabilmesi için malvarlığının gözle görülür biçimde azalması ve/veya yoksun kalınan bir kazancın mevcut olması gerekir.

Manevi tazminat davası ise hukuka aykırı olarak gerçekleşmiş olan bir eylemin veya bir işlemin sonucunda kişinin yaşamış olduğu elem, keder, üzüntü sonucu yıpranmanın yol açtığı manevi zararların giderilmesi sebebiyle açılan bir dava türüdür.

Maddi ve manevi tazminat davası ayrı ayrı açılabildiği gibi birlikte de açılabilmektedir. Ticari nitelikte olmadığı sürece tazminat davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olacaktır. Maddi ve manevi tazminat davalarında yetkili olan mahkeme davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde, davalı tüzel kişi ise tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede açılacaktır.

Ayrıca maddi ve manevi tazminat davalarının açılma süresi davanın açıldığı hukuki nedene göre değişiklik gösterecektir. Dava zamanaşımı süreleri ilgili kanunlarca düzenlenmiştir. Örneğin boşanma davası sebebiyle açılacak olan tazminat davasının süresi Türk Medeni Kanun’u uyarınca boşanmanın gerçekleşmesinden itibaren 1 yıldır. Bu demek oluyor ki kişiler tazminat davasını hem boşanma davası ile birlikte açabilecek hem de karar kesinleştikten sonra 1 yıl içinde de açabileceklerdir.

Maddi ve manevi tazminat davalarını, söz konusu hukuka aykırı fiilden zarar görmüş olan kişiler açabilir. Örneğin estetik ameliyatı olan bir kişi doktorun hatası sebebiyle zarara uğruyorsa somut olayın koşullarına göre o kişi maddi ve/veya manevi tazminat davası açabilir. Ancak dava hakkı yalnızca fiilden zarar gören kişiye ait değildir. Zira hukuka aykırı bir fiilden zarar gören kişinin bakmakla yükümlü olduğu bir yakını var ise bu yakını da dava açma hakkına sahip olacaktır. Burada karşımıza “destekten yoksun kalma tazminatı” ortaya çıkar. Destekten yoksun kalmanın bir örneği ise, evi geçindiren annenin ameliyat sırasında doktor hatası sebebiyle yaşamını yitirmesi ve bunun sonucunda annenin maddi ve manevi destek verdiği çocuğunun destekten mahrum kalması şeklindedir. Burada ölen kişinin kendisine maddi veya manevi destekte bulunduğunu ispat edebilen her kişi dava açma hakkı kazanacaktır. Ancak buradaki önemli husus, bedensel zarar görenlerin yani yaralanan kişilerin yakınlarının maddi tazminat isteme haklarının bulunmamasıdır. Son olarak ise bir kişinin ölümünden büyük bir hüzün duyan yakınları, o kişiden maddi manevi bir destek almasa bile somut olayın şartlarına göre manevi tazminat davası açma hakkına sahip olacaklardır.

Kişiler uğramış olduğu zararların giderilmesi adına açmış oldukları maddi ve manevi tazminat davaları genellikle karşı tarafın sözleşmeye aykırı hareketlerde bulunması veya haksız fiil sebebiyle açılmaktadır. Ancak bu hususlar dışında günlük hayatta tazminat davaları çok çeşitli konularda da karşımıza çıkmaktadır. Sözleşmeye aykırı fiil ve haksız fiil dışında kalan tazminat davası sebeplerine birkaç örnek verecek olursak:

  • Trafik kazaları sonucunda açılan tazminat davası,
  • Boşanma davası ile birlikte açılan tazminat davası,
  • Doktor hatası sonucu açılan tazminat davası,
  • İş kazaları sonucunda açılan tazminat davası,
  • Kişilik haklarına yapılan saldırı sonucu açılan tazminat davası şeklindedir.

Maddi tazminat davalarında tazminat istenebilecek konular:

Gerçekleşen hukuka aykırı eylem sonucunda kişinin zararlarını karşılayabilmesi adına maddi tazminat isteminde bulunulabileceğini belirtmiştik. Bedensel zarar görme ve ölüm halinde talep edilebilecek tazminatların kapsamı farklıdır.

Bedensel zarar görme sonucu talep edilebilecek tazminatlar:

  • Kişinin yaralanması sonucu tedavi masrafları
  • Kalıcı olmayan yaralanmaları sebebiyle kişinin iyileşinceye kadar çalışamadığı süre nedeniyle uğradığı maddi zarar, geçici iş görmezlik sebebiyle ortaya çıkan maddi kayıplar
  • Kalıcı hasara sebep olan yaralanmalar sonucunda kişinin çalışma güçlüğü sebebiyle yaşadığı maddi kayıplar
  • Kişinin ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan maddi kayıplar

Ölüm halinde talep edilebilecek tazminatlar:

  • Hukuka aykırı fiil sonucu vefat edenin cenaze giderleri
  • Ölüm gerçekleşene kadarki süreçte kişinin hastane masrafları, çalışma gücünün azalması veya yitirmesi sebebiyle doğan maddi kayıplar
  • Ölen kişinin maddi/manevi destek verdiği kişilerin destekten yoksun kalmaları sebebiyle uğradıkları kayıplar

Manevi tazminat talep etme şartları:

Her ne kadar maddi tazminat davalarında ortaya çıkan zararın hesaplanması ve zararın tazmini mümkün olsa da manevi tazminat davalarında davacının zararlarını karşılamak tam anlamıyla mümkün olmayabilir. Maddi tazminat davalarında hakim, davacı tarafın talep ettiği tazminat miktarının fazlasını hükmedemeyeceği için somut olayın koşullarına göre tahmini bir miktar hesaplanabilir. Ancak manevi tazminat miktarının hesaplanmasında herhangi bir matematiksel formül bulunmamaktadır.  Manevi tazminat davası maddi bir kayıptan ziyade kişinin, uğramış olduğu hukuka aykırı fiil sebebiyle yaşadığı keder, üzüntü, kişilik haklarının zedelenmesi sonucu belli bir meblağa ödenmesi talebi ile açılır. Söz konusu davada talep edilecek miktar belirli kriterler doğrultusunda belirlenecektir.

Mahkemenin manevi tazminat miktarını belirlerken göz önünde bulunduracağı hususlar:

  • Tazminat talebine dayanak olan uyuşmazlıktaki tarafların kusur oranları
  • Borç doğuran somut uyuşmazlığın mahiyeti
  • Somut olaydaki özel durumlar
  • Davacının duyduğu üzüntünğn büyüklüğü ve genel geçer kurallar çerçevesinde kabul edilebilir oluşu
  • Tarafların maddi durumları ve ödeme gücü

Mahkemenin maddi tazminat miktarını belirlerken göz önünde bulunduracağı hususlar:

  • Davacının doğrudan uğramış olduğu maddi zarar
  • Yaralanma, bedensel zarar görme varsa oranı
  • Tarafların uyuşmazlığa konu olaydaki kusur oranları
  • Ölüm olduğu durumda ölen kişinin yaşı ve deste olunan kişilerin yaşı

Doktor hatası (malpraktis) sebebiyle maddi manevi tazminat davası örneği

Davacılar, doktorun ihmali ve hastane personelinin gerekli müdaheleyi yapmamaları sebebiyle çocuklarının vefat ettiğini belirterek kişilerden maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuşlardır. Ancak söz konusu dava husumet yönünden reddedilmelidir. Olaya konu kişiler devlet hastanesi çalışanlarıdır, kamu personelinin görevini yerine getirirken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Somut olayda maddi ve manevi tazminat davası doktora karşı açılmıştır ancak söz konusu olay hizmet kusurunu barındırması sebebiyle doğrudan Sağlık Bakanlığı’na karşı açılması gerekmektedir. Mahkemece temyiz olan kararın bu sebeple bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay 4. HD – 2015/13323 karar